Wadjda, 2012
Yönetmen: Haifaa Al-Mansour
Vecide Sudi Arabistan ın başkenti olan Riyad kenti yakınlarında yaşayan 10 yaşında bir kız çocuğudur. Muhafazakar bir çevrede büyümesine rağmen, küçük Vecide eğlenceyi ve eğlenmeyi seven bir kız çocuğudur. Üstelik kendisine sunulan sınırları da hep zorlar. Bir gün satılık bir yeşil bisiklet görür ve çok beğenir. Aslında beraber oynamaması gereken arkadaşlarından biri olan Abdullah ile bisiklet için yarışır ve onu yener. Ama annesi yaşadıkları toplumda bir kızın bisiklete binmesinin uygunsuz olacağına inanarak bisikleti almasına izin vermez. Vecide ise her şeye rağmen kendi parasını biriktirerek bisikleti almaya kararlıdır. Bir gün okulda ödülü olan Kuran okuma yarışması düzenlenir ve Vecide yarışmayı kazanmak için kendisini adar…
Vecide Sudi Arabistan ın başkenti olan Riyad kenti yakınlarında yaşayan 10 yaşında bir kız çocuğudur. Muhafazakar bir çevrede büyümesine rağmen, küçük Vecide eğlenceyi ve eğlenmeyi seven bir kız çocuğudur. Üstelik kendisine sunulan sınırları da hep zorlar. Bir gün satılık bir yeşil bisiklet görür ve çok beğenir. Aslında beraber oynamaması gereken arkadaşlarından biri olan Abdullah ile bisiklet için yarışır ve onu yener. Ama annesi yaşadıkları toplumda bir kızın bisiklete binmesinin uygunsuz olacağına inanarak bisikleti almasına izin vermez. Vecide ise her şeye rağmen kendi parasını biriktirerek bisikleti almaya kararlıdır. Bir gün okulda ödülü olan Kuran okuma yarışması düzenlenir ve Vecide yarışmayı kazanmak için kendisini adar…
Blind, 2014
Yönetmen: Eskil Vogt
Joachim Trier’in Reprise / Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos gibi birçok ödüllü filminin senaryosunda imzası bulunan Norveçli yönetmen Eskil Vogt’un ilk uzun metrajlı filmi Körlük, görme duyusunu kaybedince eve kapanan bir kadın yazarın aklını da kaybetmemek için gerçekliğe sıkı sıkı sarılma mücadelesini işleyen, gerilimli olduğu kadar mizah unsurlarını da kullanan bir dram. Görüntü yönetmenliğini Dogtooth / Köpekdişi’nin de kameramanlığını üstlenen Thimios Bakatakis’in yaptığı ve yalnızca görme değil yazma ve yalnızlık üzerine de bir film olan Körlük, gerçeküstü atmosferi, seyrek diyalogları ve sürprizli mizahıyla son derece özgün. “Filmde körlük nasıl gösterilir? En bariz yöntem ekranı karartmak, izleyiciyi sesle yönlendirmek olacaktır. (…) Bense çokça, bir ayrıntıyı soyutlama ya da bir görüntüyü daha fazla tutma yoluyla görsel beslemeyi kısıtladım. Filmin biçimi ve biçeminin kilidi bu oldu. Ve körlük, çelişkili de olsa, çok sinemasal aslında; sinemanın en temel yanlarını içeriyor: görmek, görülmek, aydınlık, karanlık…” –Eskil Vogt
Joachim Trier’in Reprise / Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos gibi birçok ödüllü filminin senaryosunda imzası bulunan Norveçli yönetmen Eskil Vogt’un ilk uzun metrajlı filmi Körlük, görme duyusunu kaybedince eve kapanan bir kadın yazarın aklını da kaybetmemek için gerçekliğe sıkı sıkı sarılma mücadelesini işleyen, gerilimli olduğu kadar mizah unsurlarını da kullanan bir dram. Görüntü yönetmenliğini Dogtooth / Köpekdişi’nin de kameramanlığını üstlenen Thimios Bakatakis’in yaptığı ve yalnızca görme değil yazma ve yalnızlık üzerine de bir film olan Körlük, gerçeküstü atmosferi, seyrek diyalogları ve sürprizli mizahıyla son derece özgün. “Filmde körlük nasıl gösterilir? En bariz yöntem ekranı karartmak, izleyiciyi sesle yönlendirmek olacaktır. (…) Bense çokça, bir ayrıntıyı soyutlama ya da bir görüntüyü daha fazla tutma yoluyla görsel beslemeyi kısıtladım. Filmin biçimi ve biçeminin kilidi bu oldu. Ve körlük, çelişkili de olsa, çok sinemasal aslında; sinemanın en temel yanlarını içeriyor: görmek, görülmek, aydınlık, karanlık…” –Eskil Vogt
Curfew, 2012
Yönetmen: Shawn Christensen
"Dünya acımasızca üzerinize çullandığında yalnızlık can yakmaya başlar. Shawn Christensen size Richie’nin dünyasını göstermekle kalmaz. Richie’yi oynar, onu kameraya taşır ve 20 dakikalık kısa filmi bir çok uzun metraj filmden daha yüreklendirici ve sarsıcı bir anlam sunar. Her filmde göremeyeceğiz şeyler hissedersiniz. Her şeye rağmen küçük bir umut vardır, bu umudu yapmacık bir şekilde göstermeyecektir yönetmen.
Beyaz perdeden geçip giden kısa ve vurucu hikayeleri her zaman göremezsiniz. Filmin uluslararası alanda elde ettiği başarıyı hiç hesaba katmadan."
"Dünya acımasızca üzerinize çullandığında yalnızlık can yakmaya başlar. Shawn Christensen size Richie’nin dünyasını göstermekle kalmaz. Richie’yi oynar, onu kameraya taşır ve 20 dakikalık kısa filmi bir çok uzun metraj filmden daha yüreklendirici ve sarsıcı bir anlam sunar. Her filmde göremeyeceğiz şeyler hissedersiniz. Her şeye rağmen küçük bir umut vardır, bu umudu yapmacık bir şekilde göstermeyecektir yönetmen.
Beyaz perdeden geçip giden kısa ve vurucu hikayeleri her zaman göremezsiniz. Filmin uluslararası alanda elde ettiği başarıyı hiç hesaba katmadan."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)